10 Mart 2008 Pazartesi

"Satılık Köy": Akgedik




"Satılık Köy"

Geçtiğimiz yıl ulusal bir gazetede çıkan bu haber bir anda herkesin dikkatini çekti. Köyün girişine asılan bir tabela üzerinde yazan "Satılık Köy" yazısı insanların çaresizliğini, yalnızlığını, umutsuzluğunu gözler önüne serdi. Haberi çıkan köy ise Tarsus Akgedik köyüydü. Peki, köylüyü köyünü satma noktasına getiren sebep neydi?

Dergimiz olarak her ay bir köyü işlemekteyiz. Amacımız, sadece seçim dönemlerinde uğranan, bunun dışında halleri sorulmayan "milletin efendilerinin" dertlerini bir nebze de olsa kamuoyuna yansıtabilmek. Bugüne kadar sulama gibi ortak sorunlara sahip köylerimize gittiğimizde gördük ki, köylü ne sıkıntı yaşarsa yaşasın, sıcaklığını, samimiyetini asla kaybetmiyor. Arayıp geleceğimizi söylediğimizde, büyük bir misafirperverlikle karşılıyor. Ta ki Akgedik köyüne kadar. Köyün muhtarı Mirza Hakgüden'i aradığımızda muhtar köylüden beklenmeyecek bir çıkışta bulunuyor: "hayır, biz kimseyle görüşmek istemiyoruz, gelmeyin" diyor. Dinlemeyip köye gittiğimizde ise muhtarın görüşmek istememekte ne kadar haklı olduğunu görüyoruz.

Akgedik köyü Tarsus'a 6-7 kilometre uzaklıkta bir Alevi köyü. 1940'larda göçebe olarak köyün şimdi bulunduğu bölgeye yerleşen köylü geçimini ilk başlarda hayvancılıkla sağlamış. Zaman içerisinde ise sepet ve çeki yapmaya başlamışlar. Birkaç yıl öncesine kadar da rahat bir şekilde geçimlerini sağlamışlar. Zaman içerisinde hale plastik fabrikasının kurulmasıyla birlikte çekilerin satışı durdurulmuş. Ancak, geçimini bununla sağlayan köylüye bundan sonra nasıl geçineceğine dair bir yol gösterilmemiş. Köyde 5-6 hanenin 10-15 dönümlük tarlası bulunuyor. Onun dışındaki köylünün ise evlerinin bahçeleri dışında bir toprağı bulunmuyor. Gittikçe fakirleşen köylüler kamış satarak, Nisan Mayıs aylarında İç Anadolu'ya gidip pancar, fasulye çapası yaparak geçimini sağlamaya çalışsalar da, olmamış. Zamanla fakirleşerek elektrik su paralarını ödeyemez hale gelmişler. Borçlar birikmiş birikmiş. En sonunda borçtan dolayı suları kesilip köy üç yıl susuz kalınca, köylü isyan edip köyün girişine "Satılık Köy" tabelasını dikmiş.

İlgisizlik o kadar kendini belli ediyor ki… Yolları yok. 1970'te yapılan, ancak, zamanla bakımsızlaşan okulun camlarından yağmur suyu akıyor. Köyde bulunan iki bakkala her bir köylünün en az 250 YTL borcu bulunuyor. Bakkallar "Olsun, paraları olunca öderler. Bizim köylümüz dürüsttür." diyor.

Köyün 250 kadar hanesi ve 1116 oyu bulunuyor. Son seçimlerde 91 CHP, 56 MHP, 14 DP, 9 AKP oyu ve sıfır bağımsız oy çıkmış. Yani toplamı sadece 170 oy verilebilmiş. Yaz dönemi Konya Ovası'nda çapada oldukları için 946 oy kullanılmamış olmuş. Oy verdikleri ya da vermek istedikleri partilerden bir türlü ilgi göremeyen köy halkı çareyi AKP'ye yanaşmakta bulmuş. Muhtar AKP'ye giderek "Bize bir yol gösterin, babalık yapın. Yollarımızı asfaltlayın, biz de size oy verelim." demiş.

Akgedik köyü aslında ülkemizin gerçeklerini gözler önüne seriyor. Onlara göre, sepetçi olmaları yanlış anlaşılıyor ve ilgisizliğin tek sebebi de bu. Tek istedikleri, köye hayvancılıkla ilgili olarak destek verilmesi. Aslında, serbest bırakılsa, yol kenarlarında sepet içinde üzüm satmaya da razılar. Yeter ki ilgilenen olsun, kaderleriyle baş başa bırakılmasınlar.

1 yorum:

hamit dedi ki...

sevgilili arkadaşım nasıl bir yorum yapım ki bu sayfalar yetermi acaba yorumlarıma ama şuna inanın ki hiçbir şey dışarıdan gözüktügü gibi degil yazdıklarınızada inan mıyorum o köylünün çok eksigi var bence her şeyi hakediyo sizde bayagı aldatılmışsınız sayfanız yeterli olsa ben size bayagı bilgi verirdim ama saglıkolsun haberlerinizi dikkatli ve seçici olarak yapmanzı tavsiye ediyom saygılar.HAMİT ÖNER